Tarihsel Gelişim

NLAVA > Tarihsel Gelişim

Tarihsel Gelişim

Tarihi çok eskilere dayanan lavanta ile ilgili kısa bir yolculuğa çıkmadan önce

MÖ 3000 yıllarından bu yana doğada buluna bitkilerin iyileştirici güçlerinden tüm medeniyetlerin faydalandığını söylememiz gerekir. Örneğin, MS 60’da Dioscarides tarafından yazılan botanik Kitabı “De Materia” bugün halen tıp dünyasında kullanılan en önemli kaynaklardan biridir.

Hipokrat gibi Galen gibi Paracelsus gibi bilim insanları bitkilerin iyileştirici etkileri üzerinde çalıştıkça tedavi yöntemleri değişti. 1700’lerde bitkilerle tedavi olarak bilinen fitoterapi ile birlikte homeopati de gelişti. Bitkilerin uçucu yağları ile birlikte tedaviler üzerinde çalışan ve tarihteki ilk “Aromaterapi” kitabını 1936 yılında yazan GatteFosse ile lavanta bitkisinin aromaterapi ile olan bağı ilk kez kuruldu. Gattefosse lavantanın iyileştirici etkisini 1906 yılında laboratuvarında elini yakıp can havliyle lavanta yağının içine sokmasıyla keşfetti. 1800’lerde ise yeni yeni gelişmeye başlamış olan ilaç sanayii ile birlikte fitoterapi geleneksel tamamlayıcı tıp olarak görülmeye resmen başlanmış ve aromaterapi fitoterapinin bir alt kolu olarak günümüze kadar devam etmiştir.

Özellikle Covid-19 sonrası tüm dünyada tıp dünyasının geçmişteki veba salgınları veya İspanyol Gribi gibi büyük salgınlara karşı halen ne kadar aciz kaldığını gördükten sonra doğanın bizlere sunduğu şifanın bitkilerin özünde olduğuna tekrardan inancımız arttı. O yüzdendir ki son 1 yılda gerek aromaterapi gerekse fitoterapi ile ilgilenen ve bünyesini doğaya uyumlamaya çalışanların sayısı arttı. İşte biz de NLAVA olarak, toprağımızdan yetişenmbu şifayı sizlerle paylaşmak istiyoruz.